
İstanbul'da Şok Yasak! Hangi İlçelerde Denize Girmek Artık Yasak?
İstanbul'da yaşayanlar ve tatil planı yapanlar dikkat! İstanbul'un Karadeniz'e kıyısı olan Beykoz, Sarıyer, Arnavutköy, Çatalca ve Eyüpsultan ilçelerinde denize girmek yasaklandı. Bu ani yasak kararı, özellikle yaz aylarında serinlemek için denizi tercih eden İstanbullular arasında büyük bir şaşkınlık yarattı. Peki, bu yasağın sebebi ne ve hangi sahiller etkilendi? İşte tüm detaylar...
İstanbul'da Denize Girme Yasağı Neden Getirildi?
Kaymakamlıklar tarafından yapılan açıklamada yasağın gerekçesi belirtilmedi. Ancak, tahminler çeşitli faktörlere dayanıyor. Bunlar arasında:
- Deniz kirliliği: Özellikle yağışların ardından artan deniz kirliliği, halk sağlığını tehdit edebilir.
- Hava koşulları: Fırtına, dalga ve akıntı gibi olumsuz hava koşulları, denizde yüzmeyi tehlikeli hale getirebilir.
- Güvenlik önlemleri: Sahillerde cankurtaran hizmetlerinin yetersiz olması veya diğer güvenlik riskleri de yasağa neden olabilir.
Yasağın ne kadar süreceği ve hangi şartlarda kaldırılacağı henüz netlik kazanmadı. Kaymakamlıkların konuyla ilgili ek açıklamalar yapması bekleniyor.
Yasak Hangi Sahilleri Kapsıyor?
Yasak, İstanbul'un Karadeniz kıyısındaki tüm halka açık sahillerini kapsıyor. Bu sahiller arasında:
- Beykoz sahilleri: Riva, Poyrazköy, Anadolu Kavağı
- Sarıyer sahilleri: Kilyos, Rumeli Feneri, Garipçe
- Arnavutköy sahilleri: Karaburun, Yeniköy, Durusu
- Çatalca sahilleri: Yalıköy, Ormanlı, Subaşı
- Eyüpsultan sahilleri: Ağaçlı, Akpınar, Işıklar
Bu sahillerde denize girmek, yasak boyunca cezai işleme tabi olabilir. Vatandaşların yasağa uymaları ve yetkililerin açıklamalarını takip etmeleri önemle rica olunur.
İstanbul'da beş ilçede denize girme yasağı, yaz mevsiminin en sıcak günlerinde İstanbullular için beklenmedik bir engel oluşturdu. Yasağın süresi ve nedenleri hakkında net bir açıklama yapılmamış olması, merakı ve belirsizliği artırıyor. Umarız yetkililer, en kısa sürede gerekli önlemleri alarak sahillerimizi yeniden güvenli ve erişilebilir hale getirirler. Bu süreçte, vatandaşların sağlığı ve güvenliği her şeyden önemli olmalıdır.