Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. OECD Türkiye ekonomisti Sebastien Turban, mevcut ekonomi politikalarının sürdürülmesi halinde uluslararası yatırımcı güveninin daha da artırılabileceğini belirtti. Turban, ekonomik büyümenin 2026'da sürdürülebilir bir seviyeye döneceğini öngörüyor.
OECD'nin Türkiye Raporu: Öne Çıkanlar
OECD'nin "Türkiye İnceleme Raporu"nun yazarlarından Sebastien Turban, rapordaki bulguları ve Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülerini aktardı. Raporda, Türkiye'nin ekonomik potansiyelini gerçekleştirebilmesi için yapısal reformların önemi vurgulanıyor. İşte raporda öne çıkan bazı başlıklar:
- Yatırım Ortamının İyileştirilmesi: Yatırımcı güveninin artırılması için hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkelerinin güçlendirilmesi gerekiyor.
- Eğitim Reformu: Nitelikli işgücünün yetiştirilmesi için eğitim sisteminin iyileştirilmesi ve işgücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi şart.
- Yeşil Dönüşüm: Sürdürülebilir bir büyüme için yeşil teknolojilere yatırım yapılması ve iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi büyük önem taşıyor.
Yatırımcı Güveni Nasıl Artırılır?
Sebastien Turban, Türkiye'nin yatırımcı güvenini artırmak için atabileceği adımlara dikkat çekti. Ekonomi politikalarının istikrarlı bir şekilde sürdürülmesi, yatırımcılar için güven verici bir ortam oluşturacaktır. Ayrıca, hukuki düzenlemelerin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi ve bürokrasinin azaltılması da yatırımcıların ilgisini çekebilir.
Türkiye'nin coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş altyapısı ve girişimci ruhu, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunuyor. Ancak, bu potansiyelin tam olarak değerlendirilebilmesi için yukarıda bahsedilen yapısal reformların hayata geçirilmesi gerekiyor.
2026'da Büyüme Beklentileri
OECD, Türkiye ekonomisinin 2026'da sürdürülebilir bir büyüme seviyesine döneceğini öngörüyor. Bu büyümenin sağlanabilmesi için enflasyonun kontrol altına alınması, kamu maliyesinin disiplin altına alınması ve dış finansman ihtiyacının azaltılması gerekiyor. Türkiye'nin bu hedeflere ulaşması, ekonomik istikrarın sağlanması ve refahın artırılması açısından büyük önem taşıyor.
OECD'nin Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmeleri, ülkenin potansiyelini ortaya koyarken, aynı zamanda karşı karşıya olduğu zorluklara da dikkat çekiyor. Türkiye'nin bu zorlukların üstesinden gelerek sürdürülebilir bir büyüme yoluna girmesi, hem ülke ekonomisi hem de küresel ekonomi için olumlu sonuçlar doğuracaktır.
